Otuz iki mücadele yılını geride bırakan Türkiye ve Kürdistan'ın devrimci komünist partisi, TKEP/Leninist yeni mücadele yılına devrim ve iktidar için mücadelenin her bakımdan olgunlaştığı koşullarda giriyor.
Türkiye ve Kürdistan devrime gebe bir ülkedir. Her iki ülkede proletarya ve müttefikleriyle tekelci sermaye sınıfı arasında, iç savaş biçiminde uzun yıllardır süregelen sınıf savaşı çok daha sert bir aşamaya doğru ilerliyor.
Devrimcinin işi devrim yapmak anlayışıyla yola çıkmıştık. İçimizde büyük bir ırmağın denize akan coşkulu duyguları hakim. Her yoldaşın yüzlerindeki gülümseyişte bunu hissedebiliyorduk.
Türkiye ve Kürdistan İşçi Sınıfına, Yoksul, Emekçi Halklarına!
Bu yılın 1 Mayıs'ını dünya proletaryasının, onunla birlikte Türkiye ve Kürdistan işçi sınıfının tarihsel görevle, pratik biçimde karşılaştığı koşullarda karşılıyoruz.
Emperyalist devletler kapitalizmin krizine çare diye savaşa sarılırlarken emperyalist-kapitalist sistemin çöküşüne olağanüstü hız kazandıran bir süreci başlattılar.
Sınıf savaşında belli bir zaman kesitinde, politik mücadelenin ağırlığının nereye verilmesi gerektiği, zincirin hangi halkasının sıkıca kavranmasının doğru olarak belirlenmesi bir politik güç, bir politik parti için son derece önemlidir.
Bugün “Genç Adam”ımızın, Taylan Demircioğlu (Kenan Aktaş) yoldaşımızın, Afrin’de proleter enternasyonalist görevini yerine getirirken BÖG’lü ve YPG’li yoldaşlarıyla birlikte sonsuzluğa uğurlanışının dördüncü yılı. O, kelimenin gerçek anlamında Parti’nin çocuğuydu.