Faşist devlet, Rojava’da emekçi halklara karşı yeni bir savaş ve işgal hareketine girişeceğini en üst ağızdan ilan etti. Dün Cereblus’u, El Bab’ı, Efrin’i işgal eden faşist devlet bugün Rojava’nın başka bölgelerini işgal etmeye, başta Kürt halkı olmak üzere, Rojava’da yaşayan bütün emekçi sınıf ve halklara kan ve ölüm getirmeye hazırlanıyor.
Faşizm, savaş demektir, yayılmacılık demektir, işgal ve ilhak demektir. Faşist devlet ve dinci faşist iktidar bu amaç ve hedeflerini artık gizleme ihtiyacı dahi duymuyor. Güney Kürdistan’a saldırıyor, Kuzey Kürdistan’a saldırıyor, Rojava halklarına karşı açtığı savaş ve işgal hareketini yeni alanlara taşıyor.
Başta ABD olmak üzere, bütün emperyalist devletler faşist devletin bu savaş planlarının arkasında duruyor, açık ya da gizli biçimde onu destekliyorlar. Faşit devlet ve dinci faşist iktidar emekçi halklara meydan okuyacak güç ve cesareti başta ABD olmak üzere Avrupalı ve diğer emperyalist devletlerin verdiği destekten alıyor.
Devamını oku: Türkiye Ve Kürdistan İşçi Sınıfına; Ezilen Emekçi Halklarına!
Yoldaşlar,
Türkiye ve Kürdistan’da iç savaş tüm yakıcılığıyla bir ayaklanma hali düzeyinde sürüyor. Dinci faşist devlet, baskı ve zor aygıtlarını sınırsızca kullanarak ayakta kalmaya çalışıyor. Her gün daha fazla saldırgan, her gün daha barbar, her gün daha alçak yöntemlerle devrim güçlerini etkisiz hale getirmeye çalışıyor. Bir süre daha ayakta kalabilmek için başka şansları yok. Ama sonuç alamıyor kalıcı bir başarı elde demiyorlar.
Türkiye ve Kürdistan proletaryasının devrimci komünist partisi TKEP/Leninist, 29. mücadele yılına güç örgütü olma hedef ve kararlığıyla giriyor.
28 mücadele yılını geride bırakan Partimiz TKEP/Leninist bütün bu yıllar boyunca sert mücadelelerden, sınıf savaşının, iç savaşın çetin sınavlarından başarıyla ve her sınavdan çelikleşerek çıktı.
Günümüzde insanlık tarihi büyük alt-üst oluşlar çağına girmiştir. Dünya çapındaki gelişmelerin hızı başdöndürücü. Bu, on yıllık gelişmelerin artık aylara, haftalara hatta günlere sığdığı bir “kısa tarih” dönemidir. Dünya yüzeyinde, Latin Amerika’dan Avrupa’ya; Asya’dan Afrika’ya kadar insanlığı kıtadan kıtaya, ülkeden ülkeye savuran bir fırtına esiyor.
Devamını oku: Kapitalizmin Kalıcı Bunalımı-Türkiye ve Dünyada Devrimci Durumu
İşçiler;
Aylardır geliyorum diyen ve Partimizin defalarca işaret ettiği ekonomik bunalımın yeni bir kriz dalgası artık kıyıları dövmeye başladı. Tekelci kapitalist ekonomi iflas sürecine girmiştir: Türkiye iflas ediyor.
Tekelci kapitalist ekonominin bunalımı yeni değil; yıllarca var. İşte şimdi işçi sınıfı, emekçiler, yoksul halklar, işsizler, küçük esnaf, küçük ve yoksul köylü üzerinde böyle yıkıcı sonuçlara yol açacak yeni bir kriz dalgasıyla karşı karşıya gelmiş bulunuyoruz.
06 Mayıs 2018
Açıklama no:04
Bugün çok zorlu ve bunun yanında birleşik devrimimiz için büyük olanakları da barındıran bir dönemin içinden geçiyoruz. Bir yanda koyu bir karanlık tüm keskinliği ile hüküm sürmeye çalışıyor; bir yanda ise bu karanlığa boyun eğmeyenler büyük bedellerle mücadeleyi geliştirmeye, karanlığa karşı savaşı büyütmeye çalışıyorlar.
3 yıl önce tanışmıştık onunla. O zamanlar Leninizm’i yoğun bir şekilde okuyan, materyalizm üzerine sürekli tartışan bir yeni yetmeydim tabii. Sovyetler’in Stalin sonrası dönemine dair aklımda çeşit çeşit soruyla gitmiştim yanına. Sohbetimizi bitirdikten sonra kafamın soruların çoğuna bulduğum cevapların sevinciyle gitmiştim eve. “Vay be, demek ki Stalin sonrası Sovyetler Birliği’ni -hatalarına ve eksiklerine eleştirel baksa da- sahiplenenler de varmış.”