Türkiye ve Kürdistan proletaryasının devrimci komünist partisi TKEP/Leninist, 29. mücadele yılına güç örgütü olma hedef ve kararlığıyla giriyor.
28 mücadele yılını geride bırakan Partimiz TKEP/Leninist bütün bu yıllar boyunca sert mücadelelerden, sınıf savaşının, iç savaşın çetin sınavlarından başarıyla ve her sınavdan çelikleşerek çıktı.
Günümüzde insanlık tarihi büyük alt-üst oluşlar çağına girmiştir. Dünya çapındaki gelişmelerin hızı başdöndürücü. Bu, on yıllık gelişmelerin artık aylara, haftalara hatta günlere sığdığı bir “kısa tarih” dönemidir. Dünya yüzeyinde, Latin Amerika’dan Avrupa’ya; Asya’dan Afrika’ya kadar insanlığı kıtadan kıtaya, ülkeden ülkeye savuran bir fırtına esiyor.
Devamını oku: Kapitalizmin Kalıcı Bunalımı-Türkiye ve Dünyada Devrimci Durumu
İşçiler;
Aylardır geliyorum diyen ve Partimizin defalarca işaret ettiği ekonomik bunalımın yeni bir kriz dalgası artık kıyıları dövmeye başladı. Tekelci kapitalist ekonomi iflas sürecine girmiştir: Türkiye iflas ediyor.
Tekelci kapitalist ekonominin bunalımı yeni değil; yıllarca var. İşte şimdi işçi sınıfı, emekçiler, yoksul halklar, işsizler, küçük esnaf, küçük ve yoksul köylü üzerinde böyle yıkıcı sonuçlara yol açacak yeni bir kriz dalgasıyla karşı karşıya gelmiş bulunuyoruz.
06 Mayıs 2018
Açıklama no:04
Bugün çok zorlu ve bunun yanında birleşik devrimimiz için büyük olanakları da barındıran bir dönemin içinden geçiyoruz. Bir yanda koyu bir karanlık tüm keskinliği ile hüküm sürmeye çalışıyor; bir yanda ise bu karanlığa boyun eğmeyenler büyük bedellerle mücadeleyi geliştirmeye, karanlığa karşı savaşı büyütmeye çalışıyorlar.
3 yıl önce tanışmıştık onunla. O zamanlar Leninizm’i yoğun bir şekilde okuyan, materyalizm üzerine sürekli tartışan bir yeni yetmeydim tabii. Sovyetler’in Stalin sonrası dönemine dair aklımda çeşit çeşit soruyla gitmiştim yanına. Sohbetimizi bitirdikten sonra kafamın soruların çoğuna bulduğum cevapların sevinciyle gitmiştim eve. “Vay be, demek ki Stalin sonrası Sovyetler Birliği’ni -hatalarına ve eksiklerine eleştirel baksa da- sahiplenenler de varmış.”
Onu tanıdığımda, kendisini her konuda geliştirmiş ve aynı zamanda etrafındaki kişileri de geliştiren bir insan izlenimi vermişti bana. Mütevazı bir kişiliğe sahipti. Yaşı çok genç olmasına rağmen, herhangi bir konuda soru sordun mu, cevapsız kalmazdı.
Bu coğrafyada mücadele hep en genç ve atılgan olanlarımızın omuzlarında yükseldi. Dönüp THKO gerillalarına baktığımızda gençliğin o dinmez coşkusunu bugün dahi hissedebiliyoruz. 13 Mart savaşçısı TKEP üyesi üç yiğit genç işçi İbrahim Ethem Coşkun, Necati Vardar, Seyit Konuk devrim ırmağının bu kesitinde faşist cunta tarafından 13 Mart 1982’de idam edildiler. Devrim mücadelesi bedeli canla, kanla , cüretle ödenen destansı bir şiir.