Halkların ve emekçi sınıfların devrimci dönüşüm isteğinin nasıl bir hız kazandığı konusu üzerinde durmaya gerek yok. Her şey gözler önünde. Şu kadarını söylemek yeterli olmalı: Kapitalizme, emperyalizme, faşizme ve her türlü gericiliğe karşı ayaklanma ve isyanlar tüm kıtaları sarmış durumda. Son bir kaç ay, bu gelişmenin hızının tavan yaptığı aylar oldu.
Tüm ayaklanma ve isyanlarda gençlik son derece etkin bir rol oynuyor. Irak, İran ve Lübnan, yanı başımızdaki örnekler olarak, gençliğin ayaklanma ve isyanlarda nasıl etkin bir rol oynadıklarının somut, gözle görülebilir, elle tutulabilir örnekleri oldular. İsyan-ayaklanma-devrim fırtınası etki ve hızından bir şey kaybetmeden devam ediyor.
11 ay önce Heval Ceren'in karargaha gelmesiyle başlamıştı macera/serüven. Bir isteme töreni gibiydi gelişi karargaha. Serakaniye savunması için bir hazırlık çalışması üzerinde çalışıyordu Cereno. (Bu çalışma daha sonra Enternasyonal Tabur bünyesine alınacaktı.) Benim de bu çalışmada yer almamı istiyordu Hevala min. Faşist devletin savaş çığırtkanlığına karşı intişara çıkmıştı tüm Rojava. Kıt kanaat imkanlarıyla seferber olmuş Rojava için atan yüreklerdik hepimiz. Öncümüz Ceren olmuştu, taburun eski komutanlarındandı sonuçta.
Yaklaşık iki ay önce başlayan Irak halk ayaklanması, giderek bir devrime dönüşmüştü ve daha şimdiden, iktidarın Halk sınıfları tarafından fethi gerçekleşmemiş olsa da, bir devrimin tüm sonuçlarını ortaya çıkarmış durumda. Tıpkı Çar’ı deviremeyen 1905 Rus devrimi gibi.
1905 Rus devrimi çok farklı koşullarda ortaya çıkmış ve iki yıl sürmüştü. Irak devrimi henüz ikinci ayında ve daha şimdiden burjuva toplum yapısını alt üst ederek bütün toplumsal ilişkileri kökten değiştirecek etki ve sonuçlara yol açmıştır.
Bolivya Çokuluslu Devletinin demokratik-halkçı hükümeti faşist darbe ile devrildi. Başkan Morales faşist darbe tarafından istifaya ve sürgüne zorlandı.
Darbe hükümetinin meşruiyetini reddediyoruz. Bolivya’nın demokratik güçleriyle dayanışma içindeyiz, Bolivya işçilerine ve yerli halklarına tam destek sunuyoruz. Tüm dünyadaki devrimci demokratik güçleri faşist darbeye karşı çıkmaya ve mücadele etmeye çağırıyoruz.
Bu savaş bizim değil! Türk ordusu işçi ve emekçilerin çıkarına olmayan bir savaşa girdi. Daha açık söyleyelim. Şu anda “bizim hükümetimiz” biz işçilerin çıkarlarına aykırı bir savaşı başlattı!
Faşist devlet ve dinci faşist iktidar, Rojava halklarına karşı aylardır hazırlandıkları savaşı sonunda başlattılar. Bu savaşı başlatmak için emperyalistlerin onay ve desteğini almayı bekliyorlardı. ABD, “yeşil ışık” yaktı ve işgal harekatı başlatıldı.
Türkiye ve Kürdistan Halklarına!
İşgale Karşı Mücadeleyi Yükseltelim!
Türkiye’nin Rojava topraklarını işgal ve ilhak etmesi için ABD’den beklediği “yeşil ışık” nihayet geldi. ABD emperyalizmi, askerlerini Rojava’nın belli bölgelerinden çekerek, Türkiye’ye işgal, ilhak yolunu; Kürt halını katletme, göçettirme, malına, mülküne el koyma yolunu açtı.